“Telafide ben de varım!” projesi kapsamında 5 Temmuz-31 Ağustos 2021 tarihleri arasında Türkiye genelinde yaz etkinlikleri düzenleniyor. Bu etkinliklerden en ön planda olanlarından biri “yaratıcı drama” oyunlarıdır. Çocuklar rol yapmayı çok sevdikleri için, empati yapma becerileri kazanarak dramaya yönleniyorlar. Yaratıcı drama; bir grubu oluşturan üyelerin yaşama deneyimlerinden yola çıkarak, bir amacın, düşüncenin, doğaçlama, rol oynama gibi tekniklerden yararlanarak, canlandırılmasıdır. Canlandırma yapan çocukların özgüvenleri de gelişir. Drama için bir lider gereklidir ve bu lider genelde öğretmendir. Küçük yaş gruplarında liderin eğitici olması önemlidir. Tamamen doğaçlama olarak ilerleyen programın etkinlik olanı 6 saat, eğitim olanı ise 18 saat sürmektedir.
Yaratıcı Drama Etkinliğinde Neler Yapılabilir?
ŞİRİN SALYANGOZ AİLESİ
Şirin bir salyangoz ailesi varmış. Onların küçük, sevimli bir yavruları varmış. Yavru salyangoz bir gün anne ve babasına:
_“Anneciğim, babacığım sırtımdaki kabuğu taşımaktan yoruldum. Sırtımdaki kabuk olmadan dolaşmak istiyorum.”
Salyangozun annesi yavrusuna:
_“Ama yavrucuğum eğer sırtındaki kabuk olmazsa nasıl tehlikelerden, yağmurdan güneşten, toz, topraktan korunacaksın?”
Babası ise:
_“Minik yavrum bizlerin bu sert kabukları olmazsa yaşayamayız. Bu kabuk bizlerin evleridir. Bizi her türlü tehlikeden korur.”
Minik salyangoz, oofff offf, diyerek suratını astı.
Minik salyangoz anne ve babasının tüm uyarılarına rağmen BirgÜn onlardan habersiz kabuğu olmadan dolaşmaya çıkmış.
_“Bahar mevsimi de gelmiş etrafı mis gibi çiçek kokuları sarmış, şuradan anneme götürmek için bir demet çiçek toplayım” diye kendi kendine söylenirken,
Biliyorsunuz ilkbaharda havalara güven olmaz çocuklar.
Birden yağmur başlamış, ardından kızgın güneş çıkmış, gölgeye kaçayım derken çamura bulanmış.
Ağlaya ağlaya yavru salyangoz eve dönmüş. Anne ve babasına:
_“Anneciğim, babacığım özür dilerim. Bir daha sizin sözünüzü dinleyeceğim. Başıma neler neler geldi. Kabuğumu bir daha bırakmayacağım” demiş
ORMANLAR
Öğretmen yere gövdesi,dalları belirgin olan büyük bir ağaç resmi çizer. Ağacın bölümleri çocuklarla birlikte tartışılır.Hangi kısmında hangi hayvanların yaşayabileceği hakkında konuşulur.
Ağaçların ne işe yaradığı, insanların ağaçlardan nasıl yararlandığı konuşulur. Ağaçlardan yapılmış araç gereçlere örnekler verilir.
Çocuklar olmak istedikleri hayvanı seçerler. O hayvan gibi hareket ederek ağaç resmi üzerinde yerlerini alırlar.Öğretmen bazı hayvanları hatırlatabilir kim olmak ister…vb sorularla.Ağaç olmak isteyen olursa fırsat verilir.
Öğretmen; “herşeyin çok güzel olduğu, hayvanların çok rahat ve güzel yaşadığı bir yağmur ormanında yaşıyoruz.Ama görüyor musunuz gövdede bişey oluyor,birileri onu kesiyor” der. ağaçlar birer birer yere düşerler.
Öğretmen; etrafa bir bakar mısınız,hiç ağaç kalmadı.Ağaçsız yaşayabilir misiniz” der.Her hayvan neden ağaçsız yaşanamayacağını anlatır.
Çocuklar bu durumda ne yapılabilir fikrini tartışırlar. Ormandan gitme fikri çoğunluk kazanırsa öğretmen farklı fikirlere yönlendirmelidir.
ÖĞretmen, yeni bir ormanın nasıl yapılabileceğini sorar. Alınan yanıtlarla yeniden bir orman yapılır.
Ormanları korumak için neler yapılabilir, tartışılır
ORMANDA KAMP
• Ormanda kamp kurmak için çocuklar araç-gereçlerini alırlar ve yolculuğa çıkılır.
• Beğendikleri yerde dururlar, çadırlarını çıkarırlar.
• Sınıfın bir köşesinde, çamaşır ipi gerilip yada masanın üzerine büyük bir çarşaf konularak oyun çadırı oluşturulur.
• Ellerindeki araç-gereci çadırın içine ya da dışına yerleştirirler.
• Sonra isteyen kurumuş ağaç dallarından toplar, gölde yüzer, ağaçlardan meyve toplar, dağa tırmanırlar ve çadıra dönerler.
• Toplanan dal parçalarıyla temsili olarak ateş yakarlar, üzerinde yemek pişirirler ve sonra da bir güzel yerler.
• Yemekten sonra müzik açılıp, kamp ateşinin etrafında dans ederler.
• Ateşin üzerinden atlarlar ve eğlenirler.
• Daha sonra uzanıp dinlenirler. Kalkınca çay içerler, ateşi söndürüp, çadırı söküp eve dönüş için yola çıkarlar.
AHTAPOT VE MİNİK BALIKLAR
Hedefler • Yaratıcılık ve düş gücünü geliştirme;
• Alternatif yollar bularak, problem çözme becerilerinin gelişimi;
• Balıkları ve denizaltı dünyasını tanıma;
• Birlikte çalışma, güç birliği – dayanışma duygusunu geliştirmek
Araçlar: Resim kağıtları – boyalar; Çeşitli örtüler.
Isınma: Hangi balık adlarını biliyorsunuz? Herkes bir balık olsun; Bu balık nasıl yüzüyor? Nasıl oyun oynuyor? Gibi bireysel canlandırmalar..
.. Şimdi deniz altına gidiyoruz…
Oyun: Denizaltındaki Pi Pa Po adlı ülkede, tüm balıklar mutlu yaşarlarken, kocaman bir ahtapot (Lider canlandırır) çıkagelir ve balıkların rahatı bozulur.
Ahtapot, balıkların rahatça gezmelerine izin vermemektedir. Balıklar birşey yapamazlar, çünkü ahtapot kocamandır, kendileri ise minicik. Sonunda bir balık, Büyük Bilge Kılıç Balığı TiTaTo’ya akıl danışmayı önerir. Gidip sorarlar. TiTaTo onlara, “ahtapota karşı tek tek birşey yapamazsınız, ancak bir araya gelir, güçlerinizi birleştirirseniz, onu gönderebilirsiniz” der.**************(Burada çocuklara ipuçları verilir ama, çözümü onlar bulmalıdır). Balıklar birleşir (örtüleri kullanır, sandalyelere çıkar) kocaman, dev bir balık olular. Ahtapotun ödü patlar, korkuyla kaçar.Sonra da bu zaferlerini kutlarlar.
GEMİ GAZETE DRAMASI
Belki sizin de biliyor olabileceğiniz bir dramayı anlatmak istiyorum.
1. Çocuklara birer sayfa gazete verilir. Şekli sorulur.
2. Romork (gemi) olarak katlamaları için rehberlik edilir.
3.gemiler önce serbest yüzdürülür. Sonra elde dalga hareketleri ile müzik eşliğinde yüzdürülür.
4. Geminin köşesi üçgen biçiminde yırtılır. Geminin su aldığı ve battığı söylenir.
5. Batan gemiler kat yerlerinden açılır. Dörde tekrar katlanır.
Tam ortasından daire biçiminde yırtılır. Başa geçirilir. Can simidi olur. Yüzülür.
Kıyıya çıkılır. Can simidi boyundan çıkartılır.gazeteler parçalanır.
Bunlar su damlacıklarıdır. Havaya savrulur. Gazete parçacıkları tekrar yerden toplanır, tekrar havaya atılır.
Oyunun bu bölümü diğer gazete dramalarında olduğu gibi kağıtların poşet içinde toplatılıp top yapılması sonrası;
istop, voleybol, basketbol, bacaklar arasından top kaçırma, kollardan top kaçırma gibi bir çok top oyunu oynanabilir.
Gerisi yaratıcığımıza ve çocuklarda ulaşmak istediğimiz amacımıza göre hareket etmeye kalıyor.
AHTAPOT VE MİNİK BALIKLAR
Isınma: Hangi balık adlarını biliyorsunuz? Herkes bir balık olsun; Bu balık nasıl yüzüyor? Nasıl oyun oynuyor? Gibi bireysel canlandırmalar
Şimdi deniz altına gidiyoruz.
Oyun: Denizaltındaki Pi Pa Po adlı ülkede, tüm balıklar mutlu yaşarlarken, kocaman bir ahtapot (Lider canlandırır) çıkagelir ve balıkların rahatı bozulur
Ahtapot, balıkların rahatça gezmelerine izin vermemektedir Balıklar birşey yapamazlar, çünkü ahtapot kocamandır, kendileri ise minicik Sonunda bir balık, Büyük Bilge Kılıç Balığı TiTaTo’ya akıl danışmayı önerir Gidip sorarlar TiTaTo onlara, “ahtapota karşı tek tek birşey yapamazsınız, ancak bir araya gelir, güçlerinizi birleştirirseniz, onu gönderebilirsiniz” der**************(Burada çocuklara ipuçları verilir ama, çözümü onlar bulmalıdır) Balıklar birleşir (örtüleri kullanır, sandalyelere çıkar) kocaman, dev bir balık olular Ahtapotun ödü patlar, korkuyla kaçar.Sonra da bu zaferlerini kutlarlar.
KÖFTELER KIZARIYOR
Amaç ve Kazanımlar:
SDA
A6: Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme
K2: Grup etkinliklerine kendiliğinden katılır.
K7: Gerektiğinde lideri izler.
K8: Gerektiğinde liderliği üstlenir.
Malzeme:
Taze ve bayat ekmekler
Uygulama:
Öğretmen sınıfa taze ve bayat ekmek getirir.
* Her çocuğa hem bayat hem de taze ekmekten birer parça tattırır. Aradaki farkı söylemelerini ister.
* Bayat ekmekleri nasıl kullanabileceğimiz hakkında konuşulur.
* Ardından bayat ekmeklerden köfte yapılabileceğini anlatarak köfte kızartma dramasına geçilir. Drama çocuklara anlatılarak uygulanır.
* Daha sonra öğretmenin rol dağıtımına göre 6-7 çocuk yere yatarak kenetlenirler ve kıyma rolünü alırlar.
* Bazı çocuklar ise yağ, tuz, karabiber rollerini üstlenirler. Aşçı ve yardımcısı kıymaları yoğururlar.
* Daha sonra yağ, tuz, karabiber ekleyerek köfte haline getirirler.
* Köfteleri (çocukları) teker teker büyük bir hayali tavaya yerleştirirler.
* Aşçı ve yardımcısı köfteleri kızartmaya başlarlar. Aşçı “bakın nasıl kızarıyorlar” der.
* Köfteler kızardıkça “cozur cozur” veya “cızır cızır” sesler çıkartırlar. Aşçı “şimdi kızaranları ters çevirelim” der ve köfteleri ters çevirerek kızartırlar.
* En sonunda köfteler teker teker tabağa alınır ve gruptaki diğer çocuklara yemeleri için dağıtılır.
* Köfteleri yiyen çocuklar, köftelerle ilgili düşüncelerini söylerler.
* İkinci aşamada tüm roller değiştirilerek oyun tekrar oynanır.
* Dramanın tartışma kısmında yaşananlarla ilgili olarak konuşulur.
* Ayrıca çocuklarla sevdikleri yemekler hakkında sohbet edilir.
* Sonrasında yapılanlar özetlenerek etkinlik sonlandırılır.
EĞLENCELİ MAKARNALAR
.çocuklar gaire olacak şekilde sırt üstü yatarlar .Onlar makarnadır ve pişmeyi bekliyorlardır.
…Öğretmen şimdi sizi pişiriyorum der ocağı açar çocuklar ayaklarını vurarak kaynamaya başlarlar
….arasıra karıştırmak için yanlarına gidilip bir sağa sola karıştırılır.(sopa gibi uzun bir oyuncakla)çocuklar bu arada sağa sola sallanırlar..
…birkaçkez daha kaynatılıp çocukların ilgi durumuna göre karıştırma tekrarlanır….
…Daha sonra makarna süzülür…Çocuklar ayaklarını karınlarına çekerler
…Salça,yağ,peynir veya buna benzer soslar hazırlanır.Çocuklara yavaş yavaş dökülür…(ÇOCUKLAR GERÇEK GİBİ HEM GÜLÜYORLAR HEM EYVAH salçalancam diye birbirlerine sarılıyorlar..
…Sonra en eğlenceli kısmı onları yemek çatal ve kaşık oyuncakları ile güzel pişmiş makarnalar burunlarından kulaklarından yenir gibi yapılır..
…Makarnaların bir kısmı ayrılıp komşuya yollanır..Bir kısmı kediye buzdolabına
…Çocukların ilgi düzeyine göre her biri canlandırılır.
ETKİNLİK ADI: Gazete Okuyalım (Düzenli-Düzensiz)
Sınıfta düzenli ve düzensiz sıralar yapılır. Nerelerde sıraya girmemiz gerektiği hakkında konuşulur. Daha sonra öğretmen çocukları iki iki eşleştirir, arka arkaya sıraya dizer. Eşler el ele tutuşur. Çocuklar gazete sayfaları olur. Bir sayfadaki çocuk, resim; yanındaki çocuk haber olur. Resim olan çocuk, ne resmi olduğunu söyler.Diğer çocuk da o resimle ilgili haberi söyler. Haberleri vücut diliyle anlatmaları istenebilir. Diğer çocuklar haberin özelliğine göre (mutlu, üzücü vb.) yüz ifadelerini değiştirirler. Sayfalar çevrilir. Çevrilirken haberi okunan çocuklar kenara çekilir. Arkalarındaki çocuklara sıra gelir. Çalışmanın başındaki ve sonundaki sıraların hangisinin düzenli hangisinin düzensiz olduğu hakkında çocuklarla konuşulur. Hadi bu gazetemizi Alilerin evine götürelim denilerek hikaye ye giriş yapılır.
NEREDE
Öğretmen ‘Evet çocuklar şimdi ben Kral Aslanın yaşadığı ormana onu aramaya gidiyorum. Bir tane aslan seçilir ve o bir köşede uyuyordur. Benimle gelmek ister misiniz? Çok eğlenceli bir orman gezisi olacak. Yalnız çok dikkatli olmalıyız! Ormanda bazı tuzaklar olabilir! Bunlara çok dikkat etmeliyiz. Birde çok sessiz olmamız gerekiyor! Aslana yakalanmamaya dikkat edeceğiz. Haydi, şimdi sessizce beni takip edin bakalım. Öğretmen daha önceden sahilde tuzaklar hazırlamıştır. Tuzakların hazırlanmış olduğu bölüm orman olarak kabul edilir. İlk tuzak bir su birikintisi. Öğretmen: ‘ Oda ne bir su birikintisi. Eyvah! Çocuklar bu bir tuzak olabilir bunu geçmek için ne yapabiliriz?’ Diye sorar. Çocuklar cevap verir: ‘üstünden atlayalım.’ Tüm sınıf üstünden atlayarak orman gezisine devam ederler. Biraz sonra karşılarına bir tuzak daha çıkar. Bu tuzağın sadece bir işareti vardır. Öğretmen bu tuzağı ip bağlayarak hazırlamıştır. Öğretmen çocuklara tekrar sorar: ‘Eyvah çocuklar yine bir tuzak daha. Şimdi bunu nasıl geçeceğiz?’ İp biraz yukarıdan bağlıdır. Çocuklar cevap verir: ‘İpin altından geçelim.’ Hepsi birden ipin altından geçerler. Ormanda geziye devam ederler. Derken… Karşılarına güzel bir çiçek bahçesi çıkar. Öğretmenin hazırlamış olduğu renkli fon kartonlarla yapılmış olan çiçekler yerdedir. Hepsi birden çiçekleri toplarlar. Daha sonra aslana ulaşırlar. Aslan olan çocuk yerinde uyumuş numarası yapıyordur. Çocuklar çiçekleri toplarken ses çıkarmışlardır. Bu arada aslan uyanıp çocukları yakalamaya çalışır. Çocuklar aslana yakalanmamak için kaçarlar. Aslanın yakaladığı çocuk ebe olur. Bu sefer aslan yakalanan çocuk olur.
DUYGULAR
Öğretmen üzgün, mutlu duygusal yüz ifadelerinin olduğu kağıtlar hazırlamıştır. Her ifadeyi oyun parkındaki bir oyuncağın üzerine asar. Sonra çocuklarla sırayla oyuncakların yanına gidilir, oradaki ifadenin ne olduğu sorulur. Bu ifadeler üzerine konuşulur. Çocuklardan onları mutlu, üzgün, sinirli eden bir şey düşünmeleri ve bunu hareketleri ile göstermeleri istenir.
KARDA EĞLENCELİ
MEKÂN: BAHÇE
Öğretmen çocuklara ne yapacaklarını yüksek sesle anlatır. Çocuklar hareketleri istedikleri gibi canlandırır. Öğretmen “Kar yağıyor, bahçeye çıkmak için giyinelim” der. Çocuklar palto, çizme ve eldiven giyme hareketlerini taklit ederler. Öğretmen: “Her taraf karla kaplı, haydi karda yürüyelim” der. Çocuklar ayak kaldırarak ve dizleri bükerek yürürler. Öğretmen “Kardan adam yapalım” der. Çocuklar yere eğilme, karı avuçlama ve kardan adam yaparlar. Öğretmen: “Üşüdük ısınalım der”. Çocuklar zıplama, kolları hareket ettirme, elleri birbirine sürtme hareketlerini yapar. Öğretmen “şimdi de kartopu oynayalım” der. Çocuklar kartopu yapıp birbirine atarlar. Öğretmen: “Karları kürekleyerek yol açalım” der ve çocuklar kürekle karları iki tarafa atarlar.