Tavuk tüketen birçok kişi hormon söylentilerinden sonra tavuk tüketimini ya komple bıraktı ya da çok azalttı. Tavuk hakkındaki söylentiler bir kenarda dursun biz sizin için biraz konuyu araştırmak istedik.
Hormon sanıldığı gibi kolay kullanılan bir madde değil. Sonuçta hormonun da bir ekstra maliyeti var ve bu maliyetin de faydadan daha düşük olmadığı açıklanıyor. Ayrıca hormon kullanmanın da gerekli olmadığı dile getiriliyor.
Tavukların çok küçük alanlarda yemlendiği ve bu şekilde daha fazla kilo aldıkları ise doğru bir bilgi. Hayvanlara maalesef ki bu noktada işkence yapılıyor diyebiliriz. Durum o ki hormon olmasa bile doğal alanda doğal besinlerle beslenen tavukları yemiyoruz, özel yemlerle besleniyorlar ve gezmelerine imkan verilmeden büyümeleri sağlanıyor. Daha fazla büyümeleri de sağlıklı olmalarının önüne geçecektir. Bizler sağlıklı diye tavuk tüketsek de beklediğimizi faydayı bulamayacağız.
40-45 günde tavuğun yeterli büyümeye sahip olmasıyla birlikte normal süreç dolacaktır. 45 günde büyümesi ise etlik piliçlerin 45 günde yetişmesinin nedenlerinden birisinin civcivlerin, hibrit edilmiş, ıslahı yapılmış, üzerinde yıllarca çalışılıp elde edilen seçkin ırklardan elde edilmesi sebebiyle olduğu söyleniyor. Yani verimsiz ırktaki tavukların besicilikte kullanılmadığı söyleniyor. Antibiyotik tavuklarda kullanılıyor ve her türlü riski ortadan kaldırmak adına yönetmelik gereği kesimden 7 gün önce antibiyotik katkılı yemlerin ya da tedavi amaçlı antibiyotiklerin kullanımının durdurulması yasal bir zorumluluktur. Bundaki amaç, et ve karaciğerde muhtemel antibiyotik kalıntı riskini tamamen ortadan kaldırmaktır.
Türkiye’de yetiştirilen etlik piliçlerde hormon kullanımına bugüne kadar rastlanmamış, bu konuda yetkili kurumlar tarafından bir olay dahi rapor edilmemiştir. Ancak ve ancak bilinmeyen ve güvenilir olmayan bir yerden tavuk almamanızı öneririz.