Bazen sözlerimize dikkat etmeden çevremizdeki insanların kilolarıyla alay edebiliyoruz. Karşımızdaki kişi yemeği biraz kaçırırsa “Amma da yedin!” gibi şakavari cümlelerle onların pskilojilerini alt üst eddebiliyoruz. Biz farkında olmayabiliyoruz ancak onlar bunu çok kafaya takabiliyor.
Bulumia nervoza ya da halk arasında bilinen tanımıyla çok yedikten sonra kilo almamak için yedikleri hemen çıkartma yani kusma hastalığına verilen isimdir.
Brigham Young Üniversitesi’nden Andy Ferguson’un yaptığı araştırmaya göre mesafeli, otoriter, kızıyla empati yapmaktan uzak babalar ile sürekli eleştiren, suçlayıcı, rekabetçi tavır takınan anneler bulumia nervoza yaşayan genç kızların büyük çoğunluğunda ortak ebeveyn modeli.
Yeme bozuklukları konusunda önemli çalışmalar yapan Prof. Dr. Başak Yücel, BN’nin tek bir etkeni olmadığını genetik, biyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel ve çevresel etkenler rol oynayabileceğini belirtiyor.
Mizaç yeme bozuklukları için önemli bir duyarlılık faktörü, ailede yeme bozukluğunun ve çeşitli psikiyatrik bozuklukların ve ruhsal travmaların varlığı, geçmişte şişmanlık öyküsü, dürtüselliğin bulunması da yine risk artışı ile bağlantılı bulunmuş.
Genel olarak ebeveyn tutumlarının yeme davranışlarının şekillenmesinde etkili olduğunu gösteren araştırmalar mevcut. Çok müdahaleci olan ve zayıf olma konusunda mesajlar veren ya da gencin kilosuyla dalga geçen ebeveynlerin çocuklarında bu tür bozulmuş yeme davranışlarının daha fazla görüldüğü bildiriliyor. Yine ebeveynin kendi kilo ve beden şekli ile aşırı uğraşı ve ‘diyet’ in hayatın en önemli parçalarından olması da bu davranışları kolaylaştırabilir. Kiloyu kontrol etmenin başarı ölçütü olarak çocuğa sunulması, beğenilmek ve sevilmek için başka yolu olmadığı hissini yaşatabilir gence. Aman dikkatli olalım..