Kahvenin Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına yakalanma riskini %25 ila 45 arası, karaciğer kanseri riskini de %40 oranında azalttığını biliyor muydunuz?
Kahvenin ana maddesi kafein olarak bilinmektedir. Bir bardak kahve (ortalama 250 mililitre) 50-150 miligram kafein içermektedir. Günlük olarak aldığınız kafein miktarı 400 mg’ı geçiyorsa sağlık problemlerine neden olabilir. Kafeinsiz kahve nedir ?Kahve tutkunları kafeinsiz kahvenin tam anlamıyla kahve tadı vermediğini söylemektedir. Ancak kafeinin zararlı etkilerinden korunmak isteyenler için çok iyi bir kurtarıcıdır.
Ancak kafeinin fazlasının zararlı olduğu gerçeği vardır. Kafeinin bazı insanlarda uyku bozukluğuna neden olduğu da biliniyor. Fazla kahve içmek kalp ritmini bozuyor yani çarpıntı yapabiliyor. Hassas bünyeler için kafeinsiz kahve içilmesi gerekebilmektedir. Emziren anneler için de bu kahve de önerilmektedir. Aşırı kahve tüketerek bağımlı hale gelenler için de azaltmak adına bu kahveler tüketiliyor. Tat olarak aslında birebir aynı olsa da uyku açma gibi etkisi kalmamaktadır.
Ancak kafeinsiz kahve yapılırken kahvenin içinden kafeini çıkarırken kimyasallar kullanıldığı ve bu kimyasalların da zararlı olduğu söyleniyor. Yani kafeinsiz kahvelerin de %100 sağlıklı olduğu söylenemez. Kafeinsiz kahvelerde de çok az miktarlarda kafein bulunduğunu bilmeniz gereklidir. 1 fincan kafeinsiz kahvede 7 mg civarında kafein bulunabilmekte. Siyah çayda da kafein olduğu gibi çikolatada ve kola gibi içeceklerde de kafein olduğu bilinmelidir.
Aşırı kafein tüketmenin zehirlenme olarak adlandırıldığı bilinmelidir. Kahvenin vücuda 5 gramdan fazla alınması halinde konvülsiyon, koma, solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı oluşur. Vücuda 10 gramdan fazla alınması ise öldürücü dozdur ve 150 fincan sert kahve içilmesi gerekir.