Gökyüzüne baktığımızda zaman zaman farklı görüntülerle karşılaşabiliyoruz. Bulutların şekilleri her seferinde farklı bir görüntü oluşturabiliyor. Bazı kesimlerce bulutların şekillerinden anlamlar çıkarılıyor. Şerit halinde görünen bulutların görüntüsü komplo teorilerine konu olabiliyor. Bu görüşlere inanan insanlar, arkalarında bir grup oluştursa da kesinlikle inanmayanlar da bulunuyor.
Gökyüzündeki Şerit Görüntüsü Ne Anlama Geliyor?
Stratosfer Aerosol Jeomühendisliği (Toksik Aerosol Bulutlar ya da Toksik Uçak Spreyleri) düşüncesine göre havadan zehir spreyleniyor. Bu görüşe göre, dünyada birçok ülkede de gözlemlenen bu uçaklardan püskürtülen kimyasalın özünde, baryum tuzları ve alüminyum parçacıkları bulunuyor. Çok sayıda uçak eş zamanlı olarak hareket halinde ve hepside aynı izi bırakıyor. Havada oluşan bu izler 2-5 saat içinde birleşip, çözülmeden kalabiliyor ve beyaz gri bir tabaka oluşturarak, gökyüzünü ve güneşi tamamen perdeliyor. Ve ne yazık ki, Chemtrial bulutlarına artık “normal” gözüyle bakılıyor. Zira büyük şehirler üzerinde sürekli varlıklarını sürdürüyorlar. Aralıksız püskürtülen gazın, içeriğinde bulundurduğu kimyasallar sebebiyle, insan sağlığı üzerinde son derece vahim etkileri bulunmakta.
Alüminyum Oksid beyin hücrelerini etkileyerek, hafıza ve konsantrasyon bozukluğuna neden oluyor. Alzheimer hastalığına da yol açtığı bilinen bir gerçek. Ayrıca son dönemlerde baş gösteren salgın hastalıkların, püskürtülen gazlarla ilişkili olduğu, Amerikalı ve Avrupalı bilim adamları tarafından açıkça dile getiriliyor. Chemtrial’ın varlık sebebi sözde insanları korumaya yönelik. Toprağı ve ağaçları kurutan, insan sağlığını tehdit eden bu zehirli gaz, küresel ısınma ile mücadelede yardımcı bir unsur olarak lanse edilmekte. Türkiye de ise sadece sosyal medyayı meşgul eden bu konu ile ilgili, resmi makamların hiç bir bilgisi ve ilgisi yok. Chemtrial ifadesini daha önce hiç duymamış, gökyüzündeki değişimin farkında bile değil. “Havada bulut yok, bu ne dumandır?” diyen bile yok!
-kaynak:dogalbilgi.com
HAARP Nedir?
“Yüksek Frekanslı Aktif Aurorasal Araştırma Programı” olarak çevirebileceğimiz “High-frequency Active Auroral Research Program” HAARP projesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Alaska eyaletinde atmosferin iyonosfer tabakası gibi çeşitli ekolojik konular üzerinde çalışmak amacı ile oluşturulmuştur.
Proje kapsamında enerji, elektromanyetizma, dalgalar, ışınlar gibi konularda çalışmalar yürütülmektedir. HAARP’daki araştırmanın amacı, atmosferimizin en yüksek kısımlarında, termosfer ve iyonosfer adı verilen, işleyen fiziksel süreçlerin temel çalışmasını yapmaktır. HAARP projesi ile yapay depremler üretildiği iddiasının farklı formlarında, HAARP kapsamında fırtınalar, yıldırımlar, şimşekler, depremler gibi pek çok doğa olayının yapay yollar ile gerçekleştirilebildiği öne sürülmektedir. Kimi komplo teorisyenleri tarafından, projenin zihin kontrolü için kullanıldığı dahi ortaya atılmıştır. Bu iddialardan en yaygın olanının depremler ile ilgili olduğunu belirtebiliriz. Ülkemizde zarara ve can kaybına yol açacak büyüklükte meydana gelen hemen her depremden sonra HAARP projesinin gündeme geldiğine şahit oluyoruz.