Categories: TV Magazin

Engin Akyürek Röportajı

‘Türkiye’nin Yıldızları’ yarışmasıyla üne kavuşan ve rol aldığı TV dizileriyle büyük bir hayran kitlesine ulaşan Engin Akyürek, ‘Kara Para Aşk’ adlı yeni dizisiyle ATV’de izleyiciyle buluşacak.

Ayrıca Akyürek’in başrolünü Farah Zeynep Abdullah ile paylaştığı ‘Bi Küçük Eylül Meselesi’ filmi de, 14 Şubat’ta vizyona girecek. Ünlü oyuncu, Cosmopolitan dergisinin sorularını yanıtladı…

Türk halkı sizi ‘Türkiye’nin Yıldızları’ yarışmasıyla tanıdı. Bugünlere geleceğinizi tahmin etmiş miydiniz?
O dönemde şimdiki kadar yarışma programı yoktu. İnsanlar yarışmalarla ilgili çok fikir sahibi değildi. Yarışmaya katıldığımda 21 yaşındaydım; üzerinden 10 yıl geçti. Sadece şunu söyleyebilirim; Ankara’dan İstanbul’a geldiğimde iyi şeyler olacağını hissediyordum.

Yarışmadan sonra bocalama dönemi yaşadınız mı?
Aslında her şeye bir anda sahip olmadım. Sihirli değnek değmiş gibi bir durum falan yoktu. Bugün olduğum yere kademe kademe geldim. Hep iyi insanlarla çalıştım. Bu anlamda kendimi çok şanslı hissediyorum.

Kariyerinizde zirve yaptığınızı düşündüğünüz proje hangisi oldu?
Tabii ki ilk başrol oynadığım ‘Bir Bulut Olsam’ dizisinin bendeki yeri çok ayrıdır. Rahmetli Meral Okay’ın yazdığı, Mardin’de geçen bir diziydi ve her anı çok keyifliydi.

Bugüne kadar hep farklı karakterlerle izleyici karşısına çıktınız. Sizin canlandırmak istediğiniz bir rol var mı?
‘Şunu oynamalıyım’ gibi bir durumum yok. Önüme proje gelir ve aklıma yatarsa rolümü oynarım. Özellikle dizi söz konusuysa, uzun soluklu bir proje oluyor ve karakterle bir yolculuğa çıkıyorum. Bu yüzden de beni daha çok karakterlerin hissiyatları ilgilendiriyor.

Canlandırdığınız karakterin uzun süre etkisinde kalır mısınız, yoksa çekim sona erdiğinde kolayca rolünüzden sıyrılır mısınız?
Oynadığım karakterin var olduğuna ve yaşadığına inanıyorum. Beraber bir yolculuğa çıkıyoruz ve ondan bir şeyler öğreniyorum. Proje sona erdiğinde de onunla vedalaşmam gerektiğini kabul ediyorum.

‘Asla canlandırmam’ dediğiniz bir rol var mı?
Bence oyunculukta böyle cümleler kullanılmamalı. “Oynamam” dersiniz, sonra bir gün içinize sinen bir proje ve öyle bir rol gelir ki, kabul edersiniz.

Şöhretin dezavantajını yaşadığınız oldu mu?
Tanınmak beni hiçbir zaman rahatsız etmedi. Yaşadığım süreçten çok mutluyum.

Dizi setleri dışında hiçbir yerde görüntülenmiyorsunuz. Bu, özellikle tercih ettiğiniz bir durum mu?
Bence hiçbir şekilde bunu hesaplayamazsanız. Bir-iki yıl yaparsınız ama sonrasında bir yerde yorulduğunuzu fark edersiniz. Ben görüntülenmemek için özel bir çaba sarf etmiyorum. Hayatımı istediğim gibi yaşıyorum; kendimi gizlemek gibi bir çabam yok.

Sokakta kadınların ilgisi nasıl size karşı?
Hikayelerde aşık bir adamı canlandırdığım için, onların bana yaklaşımı Engin’den çok, oynadığım karakterin hissiyatı üzerinden oluyor.

14 Şubat’ta yeni filminiz ‘Bi Küçük Eylül Meselesi’ gösterime girecek. Sinemaseverler, nasıl bir film seyredecek?
‘Bi Küçük Eylül Meselesi’ bir aşk filmi. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir film. 14 Şubat’ta soğuk bir havada, sıcak bir film izleyecekler.

Çekimler nasıldı? Rol arkadaşınız Farah Zeynep Abdullah ile çalışmak nasıldı?
Çok keyifliydi; iyi bir uyum yakaladığımızı düşünüyorum. ‘Bi Küçük Eylül Meselesi’; iki oyuncunun arasındaki uyumun önemli olduğu bir film. Bu yüzden iyi bir iş çıkartmamız gerekiyordu; öyle de yaptık.

Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Filmde canlandırdığım karakter ‘Tekin’, Bozcaada’da yaşıyordu. Çekimler başlamadan bir süre önce Bozcaada’ya gittim ve adalı olmayı öğrenmeye çalıştım.

2014 için planlarınız neler?
Yakın zamanda başlayacak bir dizi projem var: ‘Kara Para Aşk’, ATV’de yayınlanacak.

Beraber olduğunuz kadın ne yaparsa sizi çileden çıkarır?
Samimiyetsizlik ve keyfiyet beni çıldırtabiliyor. Bu ikisine çok dikkat ediyorum.

Yeni tanıştığınızda karşınızdaki kadının size şöhretiniz için mi, yoksa siz olduğunuz için mi yaklaştığını anlamakta zorlandığınız oluyor mu?
Tanıştığınızın üçüncü dakikasında, karşınızdaki insanın enerjisinden bunu anlarsınız. Bir süre sonra mutlaka kendini belli ediyor zaten.

Beğendiğiniz bir kadına ilk adımı siz mi atmak istersiniz yoksa o mu size doğru bir hamle yapmalı?
Açıkçası ilk adımı ben atarsam daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Böylece o bana yöneldiğinde ‘Acaba tanınan biri olduğum için mi?’ gibi bir soru işareti de ortadan kalkmış olur.

İlişkide romantik misiniz?
Bazen romantiğim, bazen değilim.

Filmde, aşk için insanların değişebileceği konu alınıyor. Sizce insanlar aşk için değişir mi?
Tabii ki; herkesin hayatta inandığı şeyler var ama bir kadınla birlikte olduğunuz zaman o ana kadar görmediğiniz şeyleri görmeye başlarsınız.

Sizin aşkta ‘asla’larınız var mıdır?
Aşkta ‘asla’lar olmaz. Aşk öyle bir şey ki; bunu dediğiniz anın ertesi günü, kendinizi asla dediğiniz şeyi yaparken bulabilirsiniz. Tabii ki insanların değişmez değerleri olabilir ama aşık olunca her iki insanın da ortak bir paydada buluşması gerekiyor. Bizim filmde de, normal şartlarda asla bir araya gelmeyecek iki insan tek bir noktada buluşuyor, o da aşk… O andan itibaren ortak bir dünyada yaşamaya başlıyorsunuz işte.

21 yaşında oyunculuğa başladınız. 10 yılda hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Yaşadığım her yıl farklıydı. 30′lu yaşların başında biri olarak şu sıralar çok keyifliyim. 20′li yaşların başındaki bir erkek için hayat bazen zor olabiliyor. Bazı konularda kendinizi eksik hissediyorsunuz. Bence yaş almak erkekler için güzel bir süreç.

Bir karar alırken aklınızla mı hareket edersiniz, duygularınızla mı?
İkisiyle de… Aklımla hareket ettiğimi düşünürüm ama bir bakarım ki hislerim daha ağır basmış.

Yoğun tempoya sahip biri olarak boş zamanlarınızda kendinizi nasıl ödüllendirirsiniz?
Üç-dört yıldır dalışa merak sardım. Suyun altında olmak bana çok iyi geliyor. Yaz tatillerimi dalış üzerine planlıyorum. Suyun altında muhteşem bir dünya var. 2013 yılı benim için çok sakin geçti, bol bol dinlendim. 2014 yılı ise yoğun başladı, öyle de devam edecek.

İşte Engin Akyürek’in ağzından, hakkında merak edilenler…
Oyuncu olmasaydım tarihçi olurdum.
Kadınlarına tavsiyem; samimi olun.
Buzdolabından eksik etmediğim üç besin; süt, zeytin ve yumurta.
Son zamanlarda en keyif aldığım yer; film çekimlerinin gerçekleştiği Bozcaada.
En sevmediğim özelliğim; bazen çok dağınık olabiliyorum.
Hayatta en değer verdiğim üç kadın; annem, menajerim Özlem Durak, üçüncüsü ise şimdilik soru işareti.
Paramı en çok, film ve kitaplara harcarım.
Hayatta ailemden vazgeçmem mümkün değil.
Juliette Binoche, Jennifer Lawrence ve Natalie Portman’ı çok beğenirim.

Jennifer Lawrence
Juliette Binoche
Natalie Portman
hüseyin can çalışan

Share
Published by
hüseyin can çalışan

Recent Posts

Avukat Alim Yılmaz Kimdir, Nereli, Kaç Yaşında?

Avukat Alim Yılmaz Kimdir, Nereli, Kaç Yaşında? Albinizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Avukat Alim…

% gün önce

Vodafone Her Şey Yanımda Kapanıyor! Neden Kapatılıyor?

Vodafone Her Şey Yanımda Pazaryeri, Vodafone'un mobil uygulaması "Her Şey Yanımda" üzerinden sunulan bir dijital…

% gün önce

Atopi Nedir? Atopik Hastalıklar Nelerdir?

Atopi Nedir? Atopik Hastalıklar Nelerdir? Atopi, genetik yatkınlık sonucu vücudun çevresel alerjenlere aşırı tepki vermesi…

% gün önce

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü!

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü! Bu özel gün, 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından…

% gün önce

E Vitamini Nasıl Kullanılır?

E Vitamini Nasıl Kullanılır? Cilt bakımında E vitamininin kullanımı merak ediliyor. Bu vitaminin cilde olan…

% gün önce

Şarkıcı Zedi Kimdir, Kaç Yaşında, Gerçek Adı Nedir?

Düşüşlerim fazla isimli şarkısıyla listelerde ilk sıralarda yer almayı başaran ve merak edilen isimlerden biri…

% gün önce
Netavantaj Jenix biber gazı biber gazı jenix biber gazı