Bir çocuğun çocukluğunu rahatça yaşaması gerekir. Çocukluğunu gerektiği gibi yaşayamadan kadın olmaya adım atan bir bireyden sağlıklı nesillerin gelişmesini bekleyemeyiz. Sağlıklı nesilden kastımız fiziksel problemler değil elbette. Psikolojik olarak hayata bakışında sorun olan nesilden bahsediyoruz.
Kendi hayatını istediği gibi yaşayamayan insanlar çocuklarının üzerinde farklı baskı mekanizmaları kurabiliyor. Ya çok engelliyici bir baskı ya da tam tersine aşırı izin verici bir ebeveyn tutumu içine girebiliyorlar.
Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş:
“Türkiye’de çocuk gelin oranının yüzde 30-35 oranında olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu oranın Türkiye’nin doğu illerinde yüzde 42,5, güneydoğuda ise yüzde 59,7 oranında olduğu saptanmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’nun Türkiye’deki çocuk evlilikleri konusunda hazırladığı bir rapora göre, 2008 yılında yapılmış evliliklerde, 18 yaş altı evlilikler toplamın yüzde 28,2’sidir. 18 yaşında evlenenlerin oranı ise toplamda yüzde 11,5’tir” dedi.
“Dünyada 18 yaşına kadar herkesin çocuk sayılması gerektiğini, tüm çocukların eğitim, fiziksel, ruhsal, psikososyal gelişim haklarının olduğunu ve pediatristlerin bu yolda mücadele vermesi gerektiğini vurgulamak istedik” diye konuştu.
Lütfen çocuklarınızı küçücük yaşlarda evlendirmeyin. Her şeyin bir zamanı vardır. Bu acele niye?
NOT: Yukarıdaki resim İSMEK 2014 sergisinde çekilmiştir.