Kadınlar hayatlarındaki erkeğin kendisini hiç anlamadığından şikayet eder. Aynı şekilde erkekler de bazen eşlerinden anlaşılmama konusunda dertlenirler. Önemli olan kendisinin değil karşısındakinin ne istediğini, onun duygularını anlayabilmektir. Bunu anlatan en iyi hikaye aslında timsah ile filin evlilik hikayesidir.
Hikayede iki sevgili evlendikten sonra birbirlerine kendileri için en değerli olanı verme yarışına girmişler. Timsah gölün dibindeki en taze balıkları, fil ise çok sevdiği en körpe yaprakları getirmiştir. Fakat sonuç hüsrandır.
Otçul olan fil için balıklar, etçil timsah için de tazecik yapraklar hiç de değerli değildir. Çift sonunda anlar ki herkesin kendisi için “en değerli” olanı vermesi iyi niyetli ancak teknik olarak yanlıştır. Hem iyi niyetli hem de teknik olarak doğru davranış ise kişinin eşi için “en değerli” olanı vermesidir.
Karşılıklı olarak duyguları dile getirmeden bağırıp çağırmak da bir sonuç vermez. Gurur yapmaktan kimseye bir fayda gelmez. Aşkta gurur olmaz. İlişkiyi kurtarabilmek adına kendi özünden geçip konuşarak anlaşmaya çalışmak gerekir.
Mutlu günler..