Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildi. Ülkemizin farklı illerinde farklı noktalarda toplantılar yapılacak. Kadınların neden şiddet gördüğü bir araştırma konusu olarak inceleniyor. Birçok araştırma şirketi ve uzmanlar bu soruna çözüm aramakta.
Türkiye’deki kadınların ne kadarı eşlerinden şiddet görüyor?
Şiddet gören kadın aslında belirtilenlerden çok daha fazla. Ancak her kan bunu ifade etmiyor, gizleme gereği duyuyor. Eşinin hakaretlerinden, tavırlarından kendisi utanıyor ve şiddete boyun eğiyor.
“Belirli durumlarda erkekler eşlerini dövebilirler” görüşüne kadınlar ne oranda katılıyor?
Özellikle eğitim görmemiş kadınlar, okuma yazması olmayanlar ve meslek sahibi olmayan kadınlar eşleri ne yaparsa yapsın onları destekliyor. “Eşimdir döver de sever de.” görüşü çok oranda kabul ediliyor.
Eğitim ve gelir düzeyi ile aile içi fiziksel şiddet arasında nasıl bir ilişki var?
Eğitim ve gelir düzeyi ile erkek şiddeti arasında bir bağlantı yok diyebiliriz. Eğitimli olan erkek eşini dövmez, ona hakaret etmez diye bir şey yoktur. Çünkü “Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır.” “Eşeğe altın semer vursan, eşek yine eşektir.” Üniversite mezunu erkekler de şiddete başvurabiliyor. Aslında şiddet göstermek erkeğin kendi acizliğinin bir sonucudur.
Kadınlar son dönemlerde elde ettikleri yasal hakları ne derece biliyorlar; devletten neler talep ediyorlar?
Şiddet gören kadınların çoğunluğu yasal haklarından haberdar değil. Kaderlerine boyun eğmekteler. Basın ve televizyon aracılığıyla bilinçlenmeler artmakta.
Kadın sığınma evleri kuruluyor. Devlet de eşleri uzaklaştırma ve kadınları koruma yolunda çalışmalar yapıyor.
Yasaya göre, aile içi şiddete maruz kalan eşin veya aile bireylerinden birinin ya da olaya tanık olan 3. bir kişinin başvurusu veya Cumhuriyet Savcılığının bildirmesi üzerine, Aile Mahkemesi hakimi kendiliğinden olayın niteliklerini göz önünde bulundurarak kanunda yazılı tedbirlerden birine, birkaçına veya hepsine birden hükmedebilir. Aile Mahkemesi, mağdurun tekrar şiddete uğrama ihtimalini göz önüne alarak, başvurunun hemen ardından tanık ya da karşı tarafın dinlenmesine gerek olmadan bu kararı derhal verir. Kusurlu eşe, kararda hükmolunan tedbirlere uymazsa tutuklanacağı ve tedbir süresinin hapis cezasına dönüşeceği ihtar edilir. Hakim, gerekli görmesi halinde, şiddete uğrayanın yaşam düzeyine uygun bir tedbir nafakasına da hükmedebilir. Hakim bu tedbirlere en çok 6 ay süre için hükmedebilir. Gerektiğinde yeniden tedbir kararı verilebilir. Bu tedbirler için Aile Mahkemelerine yapılacak başvurular harca tabi değildir.
Şiddete uğrayan biriyseniz çekinmeden ALO 183 ü arayın ve buna artık bir son verin. Unutmayın, bu sizin kaderiniz değil!