Netflix’in İspanyol yapımı dizilerinden biri olan La Casa de Papel, izleyicilerine müthiş bir finalle veda etti. Soluksuz izlenen final bölümlerinde soyguncular, amaçlarına ulaşmak için her türlü mücadeleyi verirken, polis teşkilatı da ellerinden geleni yaptı. Profesörün önderliğinde her türlü ayrıntıyı düşünerek planlama yapan soyguncu çetesinin sürekli başka planları vardı. Başlarına gelenlere karşı önceden düşünülmüş ve nerede ne yapılması gerektiği belliydi.
Dikkat La Casa de Papel finali hakkında Spoiler içerir!
Dizinin finaline doğru yaklaşırken askerlerle banka içinde çatışmaya giren soygunculardan bazı kayıplar verilir. Çete liderlerinden olan Berlin ateş altında kalarak hayatını kaybeder. Gözde soygunculardan olan Tokyo da diğer çete üyelerini koruyabilmek için kendini siper ederek hayata veda eder.
Merkez Bankasının içindeki altınları önce eritirler. Borularla su içinden ilerlettikleri altınları dışarı çıkardıktan sonra kalıplar kullanarak tekrar külçe haline getirirler. Soyguncular ardından altınları tırlara yükler. Askerlerden bazıları banka içinde saklanarak soyguncuların beklemediği bir anda ateş açar. Bu sırada altınların dışarı çıkarıldığının haberini alan polis askerlerle birlikte içeri baskın yapar. Tüm çete üyeleri polisin önünde çaresiz kalır. Polis, lider olan Profesörün içeri gelmesini ister. Profesör kabul eder. Bankaya doğru arabayla ilerlerken Profesörün başka planları vardır.
Altınlar tır içine alındıktan sonra Berlin’in öz oğlu ve sevgilisi tarafından çalınır. Çaldıkları külçe altınları büyükçe bir çukur kazarak içine gömerler. Toprak üzerine prefabrik bir ev inşa ederek bahçe düzenlemesi yaparlar. Profesör ve ekibi polise teslim olduğu anda Alicia altınların yerini bulur. Berlin’in oğluna Proseförden gelen bir not verir. Notu okuyan genç, altınları çeteye iade etmeyi kabul eder.
La Casa de Papel final özeti
Profesör ve ekibi polise altınları iade edeceklerini söyler. Pirinç maddesini külçe şekline getirerek polislere tırlarla getirirler. Bu sırada altınların çalındığı ve ülkenin batağa düştüğü bilgisiyle ülke çalkalanırken ekonomi altüst olur. Gerçek olmayan altınların iadesi ile ekonomi normale döner. Polis altınların gerçek olmadığını anlar ve çete üyelerini öldürmekle tehdit eder. Profesör ise altınları iade etmeyeceklerini, yerini de söylemeyeceklerini ifade eder. Onları öldürdüğü takdirde hem ekonomik çöküş yaşanacağını hem de birçok insanı öldürmüş olacaklarını söyler. Polis mecburen kabul eder ve çakma altınlar merkez bankasındaki odaya kapatılır. Uzun yıllar kimse açıp bakmayacağı için sorun olmayacağı söylenir.
Tüm çete üyelerinin askerler tarafından infaz edildiği ve altınların yerine yerleştirildiği bilgisi paylaşılır. Cenazeler tek tek arabalarla basının önünden geçirilir. Polis ve asker elbirliği ile aralarındaki sırrı saklar. Onlara sahte kimlikler ve pasaportlar verilerek başka bir ülkeye gönderilir. Altınlarla birlikte uzaklara kaçan ekip mutlu mesut yaşarlar…
Dizide İstanbul detayı verildi
Dizinin final sezonunda İstanbul’a da yer verildi. Kanser olan Andres (Berlin), akşam yemeğinde eşi ‘Tatiana’ya birlikte geçirecekleri son günlerin tadını çıkarmayı teklif etti:
“Avrupa’ya yaptığımız muhteşem yolculuklar gibi… Önce Roma’ya gidilir, sonra Viyana’ya. Viyana’yı sevmedin mi? Sorun değil. İstanbul’a gidilir.”
İstanbul, “La Casa de Papel”e karakter ismi olarak değil, ‘Andres’in eşiyle birlikte gitmek istediği yer olarak girdi. Ancak Madrid’de sıkılan ‘Tatiana’yı ‘Andres’in gezi planı kararından döndüremedi. ‘Tatiana’, ‘Andres’i terk edip oğlunu seçti…