Gözümüzün nuru, ailemizin en değerlisi minik bebeklerimiz dünyaya daha gelmeden biz kadınları bir telaş alıyor. “Acaba sütüm yetecek mi?” Bebek doğar doğmaz sütün gelip gelmeyeceği ve sütün olmadığı o sürede ne ile takviye edilmesi gerektiği bir soru işaretidir.
Piyasada o kadar farklı marka ve içerikte bebek maması var ki neye göre tercih yapıp bebeğe verileceğini seçmek zor. Bebek mamaları arasında da fiyat farkları oldukça fazla. Ucuz olanların besleyici olmadığını düşünecek olursak maddi durumu iyi olmayanları iyi beslenmeyi hakkı olmadığını bile düşünebiliriz.
Bebek mamasının olmadığı yıllarda anneler ne yapıyordu? Hiçbir bebek aç kalmadı elbette. Annenin sütü hemen gelmediyse, süt gelene kadar komşudan, yeni doğum yapan birinden bebeği emzirmesi isteniyordu. Sonrasında zaten süt gelince “Mama mı versem? Sütüm yetmiyor mu?” demeden emzirmeye devam ediliyordu. Zira her annenin bebeğine yetecek kadar sütü vardır. Yeter ki çevrede anneyi strese sokacak birileri olmasın. Günümüzde bebek mamaları o kadar yaygın kullanılıyor ki neredeyse mamasız büyüyen bebek yok gibi..
Bir yenidoğan konferansı, anne bebek semineri düşünün ki orada baş köşede mama tanıtımları yapıyor hatta konferansın sponsorluğunu bile mama şirketleri üstleniyor. Annenin sütü en önemli konu olması gerekirken mamalar havada uçuşuyor.
Hangi marka mama olursa olsun annenin sütünün yerini asla tutamaz. Bağışıklığın yeterince kazanılması için ilk etapta anne sütü yani ezmirmek şarttır!
Bebek, 15. Günde doğum kilosunu yakalamalıdır.
Bebe ayda 500-1000gr arası kilo almalıdır. Sadece anne sütü alan ve ayda 600 gram alan bir bebeği mama yemeye yönlendirmek endişe vericidir. Her bebeğin bünyesi farklıdır.
Mama firmalarına yardım ve yataklık eden doktorlara dikkat! Hiç gerekmediği halde bir doktor sizi mamaya yönlendiriyorsa oradan derhal uzaklaşın! Süt emzirdikçe çoğalır, bırakırsanız pes ederseniz azalır ve tükenir.
Sağlıklı ve bol sütlü günler.
İşte mama ve sütün ne kadar farklı olduğunun kanıtı:
“Anne sütü yarım saat içinde mideyi terk edip bağırsaklara geçer. Mama ise kelimenin tam anlamıyla löp diye oturur mideye! (blog yazmayı şimdiden sevmeye başladım!) Mamanın mideden bağırsaklara geçişi iki saati bulabilir. Bu da mama alan bebeğin daha geç acıkmasına sebep olur. Daha geç acıkan bebek, bir sonraki emzirmeyi normalden (yani olması gerekenden) daha geç isteyecektir. Memeler de “Demek bebek verdiğim sütle doyuyor, o zaman daha az süt üreteyim” diyecek, yani duruma adapte olup daha az süt üretmeye başlayacaktır. Siz de bebek doymadığı için daha çok mama vermeye başlayacaksınız. Bu bir kısır döngü olarak devam eder ve bir gün bakmışsınız ki artık sadece mama veriyorsunuz, meme kurumuş. ” -Tomris’in emzirme notları