Bazı ebeveynler sürekli olarak çocuklarını insanların içinde överler. “Benim çocuğum çok zeki, şunu çok iyi yapar…” türünden cümleleri çok kuran tanıdıklarınız vardır. Övülen çocukların o sırada kasım kasım kasıldıklarına şahit olursunuz. Baktığınızda aslında övüldükleri kadar olmadıklarını da bilirsiniz. Bir anlam veremezsiniz.
Yıllar geçtikçe bu ebeveynlerin çocukları büyür ve anne babalarını beğenmez olurlar. İşte egoist bir çocuk nasıl yetiştirilir görmüş olursunuz. Kaş yaparken göz çıkarmak buna deniyor..
Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul, bu araştırma gibi bir başka araştırmada da zekâsı övülen çocuklarla, çalışma gayreti övülen çocukların karşılaştırıldığını belirterek, çalışma gayreti övülen çocukların daha başarılı olduğunu, zekâsı övülen çocukların ise başarısının daha geride kaldığını söyledi. Bunun da nedeninin zekânın bir yere kadar yetip bir yerden sonra yetersiz kalması olduğunu, bununla birlikte gayretin övülmesinin ise çabayı arttırıcı özelliğinin olduğunu ve çabanın artarak devam ettiğini belirtti. Her şeyin dozunda olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul övgünün zeka, güzellik, yetenekler konusunda olabileceğini belirterek şöyle söyledi’ “Övgülerin özgüven arttırıcı etkisi vardır. Ancak bu etki belirli bir yere kadar olumlu tesir ederken bir yerden sonra bu övgülerin doğruluğu konusunda çocuklarda kaygılar başlamaktadır. Bu kaygıları doğru çıkaran deneyimler de olursa bu sefer aksi tesir yaratmakta ve özgüven kaybı yaşanmaktadır. Örneğin müziğe yeteneği olduğunu düşündüğümüz çocuğumuz bu yeteneği çok desteklendiğinde bir süre başarılar elde edecek bir süre sonra ise “Ya başarısız olursam, ya kimseler beğenmezse” diyerek kaygı duyup müzik aleti çalmak istemeyecektir. Bu da sonuçta onu müzikten uzaklaştıracak ve enstrümanı çalmayı bırakabilecektir. Sonuçta çocuklarımızı överken dikkatli olmalı, aşırıya kaçmamalıyız. Övgünün doğal yeteneklerden daha çok çalışma ve başarma gayretine yönelik olmasına dikkat etmeliyiz. Zekânın ve yeteneklerin sonu vardır ama gayretin sonu yoktur” dedi.