Kızıl Elma Dizisi Başladı

 

Türkiye’nin kendi hikayesi olan “KIZIL ELMA” çok heyecanlı başlangıç bölümüyle TRT 1 ekranlarında. Dizi kahramanlık üzerine kurulu. Türk ajan dizisi olarak da adlandırılıyor. Hatta dizi için yeni Kurtlar Vadisi bile deniliyor…

Urfa Ceylanpınar’da, sınırın sıfır noktasında, iki Türk askeri nöbette… Ovanın sessizliği, 200 kişilik ağır silahlı bir grubun ani saldırısıyla bozulur. İki asker, şimdi ölümle hayat, görev bilinciyle korku arasında saniyelik bir seçim yapmak zorunda… Cezalı, sorunlu ve sıra dışı bir asker, Murad Altay’ın delice cesaretiyle saldırı önlenir, silahlı grup durdurulur. Şimdi Murad Altay, tüm Türkiye’de günün konusu ve haber bültenlerinin yeni gözdesidir. Murad, Ceylanpınar Devlet Hastanesi girişinde toplanan meraklı kalabalığa ve kameralara doğru yumruğunu havaya kaldırır ve haykırır: “Ülken için yaşa, aşkın için öl..!”

Murad’ın söylediği bu cümle, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) İstanbul birimi başkanı Meryem Kadıoğlu’nun beyninde yankılanır. Bu genç adam kimdir, bu cümle nereden kulağına gitmiştir, tüm bu çılgınca savaşı nasıl kazanmıştır? Hızla araştırılır ve Meryem Hanım, 24 saat sonra Murad’ın karşısındadır; tereddütsüz, Murad’a hayatının teklifini yapar: MİT’e katılmak ve hayatını Türkiye’ye adamak. Murad, teklifi kabul eder. Şimdi Murad Altay, aklını, gücünü ve tüm varlığını, gözlerden uzak bu savaşa verecektir. O artık bir MİT ajanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletine hizmet etmeye, çıkarlarını savunmaya ve her türlü saldırıya karşı korumaya and içmiştir.

Tam da Murad’ın yemin ederek teşkilata adım attığı sıralarda, uluslararası karanlık bir odak, hedefinde Türkiye olan tüyler ürpertici bir komploya start verir. Şimdi hem Murad, hem de Türkiye, daha önce görülmemiş bir saldırının karşısındadır. Artık kaybedilecek çok şey vardır ama kazanmak, sadece bir avuç vatanseverin ölüme karşı yürümesiyle mümkündür. Türkiye, ya korkunç bir kaosun içine yuvarlanacak, ya da bu kavgadan bir kez daha başarıyla çıkarak kendi millî amacına, kendi KIZILELMA’sına ulaşacaktır.

Osman Sınav’ın yönetmenlik yaptığı “KIZILELMA”da; Furkan Palalı, Pelin Akil, Zeynep Eronat, Erdal Cindoruk, Miraç Eronat, Rahmi Dilligil, Adnan Biricik, Osman Karagöz, Mesut Yılmaz, Ceyda Saltadal, Sefa Zengin, Selin Altay ve Yener Gürsoy rol alıyor.

KIZIL ELMA NEDİR?

Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşlerdir. Türk devletleri için bir hedefin ve amacın simgesidir.

Kelimenin tam olarak ne zaman, nerede ve nasıl geçtiği bilinmemekle birlikte tarihi akış içerisinde hep ilerlemenin bir sembolü olmuştur. İstanbul’un Fethi’nden sonra, Kızıl Elma’nın, Roma’da bulunan San Pietro Bazilikası’nin mihrabındaki altın top olduğu ileri sürülmüştür.

Kızıl Elma, Türkler tarafından değişik şekillerde tasvir edilmiş olup bazen bir belde, bazen bir taht, bazen de dünya hakimiyetini temsil eden som altından yapılma kızıl renkli bir küre olmuştur. Bazen fethedilmesi gereken illeri ifade eder, çoğu kez ise bütün Türklerin, tek bayrak altında toplandığı devletin simgesidir.

Bu altın top bazen zaferin işareti, bazen hakimiyetin sembolü, bazen de fethedilmek üzere hedef seçilen yerin sembolü olarak ifade edilmiştir. Çok eski bir Türk inanç ve töresi olan Kızıl Elma, Türkistan’dan Hazar Denizi’nin doğusundan gelen Oğuzların, Hazar kağanının ipek çadırının üzerinde hakimiyetinin ifadesi olarak bulunan altın topu yani Kızıl Elma’yı ele geçirmeyi ülkü edinmişlerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir