Kestane kış aylarının vazgeçilmezlerindendir. Sağlık için de çok faydalıdır. B1, B2 ve C vitaminleri bakımından zengindir. Vücuda enerji verir. Hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Bu yüzden çokça tüketilmelidir. Eskiden sobaların üzerinde ağır ağır pişerken başında beklenirdi. Şimdilerde şehir evlerinde soba kalmadığı için mecburen tavada pişiriliyor.
Seyyar satıcılar her yerde “kestane kebap” diye bağırarak satıyor. Ancak 10 tanesi 10 TL gibi ücretlere geliyor. Pazarlarda ise kestanenin kilosu 6-10 TL civarlarında değişiyor. Yani kestane pişirmeyi öğrenmekte fayda var. En önemli püf noktası kestaneyi pişirmeden önce doğru yönde çizmektir. Kestaneyi enine doğru kesin. Yani uzun kısmından çizik atın. Çok da derin kesmeyin ki parçalanmasın.
Daha lezzetli kestaneler istiyorsanız çizdiğiniz kestaneleri 1 gün önceden hazırlayın. Üzerini örtecek kadar su ekleyin. 1 gün boyunca suda bekledikten sonra ertesi gün pişirin. Evde pişirecekseniz tavada orta ateşte kapağını kapatarak pişirebilirsiniz. Arada bir arkasını çevirin. Kabukları açıldığına pişmiş olacaktır. Aynı şekilde fırında tepsiye dizerek de yapabilirsiniz. Arkasını önünü çevirmek zorunda da kalmazsınız.
Kestaneyi haşlayarak da pişirenler var. Bu biraz daha tembel işi gibi görünüyor. Çünkü arkasını önünü çevirmekle başında beklemekle uğraşmıyorsunuz. Suda bekletmiyorsunuz vs. Yine kestane açıldığına pişmiş oluyor. Kolayca açılıyor ve yemesi kolay olsa da lezzet açısından tavada pişirmeyle yarışamaz.